ÇORAK TARLA

Çiftçilikle uğraşan bir adam varmış adam çalışır didinir uğraşır tarlasını ekermiş. Ekermiş ekmesinde tarla hiç doğru dürüst ürün vermezmiş. Adam emeğinin karşılığını alamaz üzülürmüş. Herkeze her yere borçlanmış .Bu yüzden kimse önem değer vermez olmuş fakir ve borçlu diye. Hatrı sayılmaz sözü dinlenmez olmuş .

Köyünün kahvesinde oturturken üzgün ve çaresiz bir adam gelmiş yanına falanca tarla sizinmi diye sormuş. Köylü evet niye sordun demiş. Adam almak istiyorum o tarlaya talibim demiş. Köylü dalga mı geciyorsun benle o tarla hiç ürün vermez beş para etmez niye almak istiyorsun ki satmam ben günah olur verimsiz tarlayı sana satarsam yazık der. Köylünün bu saf hali adamın hoşuna gider.Bak amca satmasan bana kirala der. Köylü ne inatçı çıktın be evlat o tarla ne ekilir ne kiralanır ne satılır hiçbir işe yaramaz bırak peşini der. Adam bakar köylü ikna olmuyor durumu anlatır. Amca ben bir petrol şirketinin mühendisiyim senin tarlanda petrol arayacağım izin ver der. Köylü güler orada hicbir sey olmaz yetişmez petrolde olmaz ama hadi arada kendi gözlerinle gör der.

Adam 1 gün 2 gün bir ay derken birgün fışkırır petrol arama çalışmalarda bulunur. Ve bizim köylü çok zengin olur çorak tarlasından.

Kısadan hisse, ne? dersek bu hikayede bazen insanlar çevremiz ailemiz eşimiz dostumuz bizleri kötü şartlar da olduğumuzda elestirir bundan birşey olmaz bir işe yaramaz hiç birşey yapamaz gibi... Ama bazen öyle şeylere mevla sebep olurki çorak tarlayı sana petrol kuyusu yapar ve rızkını misliyle verir.... sen yeterki onu unutma...